Gezi tutuklularından Anneler Günü mektubu: ‘Bahar hediyelerle gelecek’
Gezici tutuklular, Anneler Günü münasebetiyle annelerine, annelerine ve çocuklarına, çocuklar da içeride annelerine mektup yazdı. Özlem ve yakın zamanda kavuşmak dileğiyle mektuplarda yer aldı.
‘DOĞRU BİR YOLDA YÜRÜYORSUNUZ, HER ZAMAN YANINIZDA OLACAĞIZ’
Birgün’ün haberine göre Hatay Milletvekili Adayı Can Atalay’ın annesi Şükran Atalay mektubunda şunları söyledi: “Sevgili Mücella, Mine, Çiğdem, Tayfun, Osman, Hakan, Can; Biz de sizler gibi yurt dışında tutsağız. Bu ülkede değişimin başlangıcı… Emin olun sizinle her zaman gurur duyduk, yanınızda olduk.
sevgili oğlum; Senden uzakta olmak doğal olarak çok zor. Toplum için adalet istedin, kendin için bir çıkar gözetmeden toprağına, suyuna, ağacına sahip çıktın. Doğru yolda yürüyorsun, biz her zaman yanında olacağız. Varlığınla beni her zaman memnun ettin. Görüşmeye çok yakınız. Hepinize kucak dolusu sevgiler gönderiyorum. Bu vesileyle ülkemizin yaslı annelerine selamlarımı iletmek istiyorum. Gezici anneler, Cumartesi anneleri, Gar katliamında evladını kaybeden anneler, Roboski ve Suruç anneleri, ‘Üç 6 Mayıs Fidanı’ anneleri, Soma, Aladağ, Hendek, Çorlu anneleri, depremzede anneleri, gözaltında kaybedilenlerin, faili meçhul cinayetlerin annelerinin, haksız ve hukuksuz uygulamalarla evladını kaybeden tüm annelerimizin ve ülkemizin tüm annelerinin gününü kutluyorum. Evlatları dışında düşenlerin bir an önce kavuşmasını diliyorum. Kaybettiklerimizin hatırası halkımıza emanettir. Annelerin evladından ayrılmadığı, anaların evladını toprağa vermediği bir Türkiye için el ele verme zamanıdır.”
‘ÇOCUĞUMUZU SİZİN BENİ BÜYÜTTÜĞÜNÜZ GİBİ RAYLAYABİLİRSEK MUTLU OLURUZ’
Hakan Altınay, annesi Gültekin Altınay’a yazdığı mektupta, “Anneler günün kutlu olsun anne. Bu yıl da Anneler Günü’nde yanında olamam. Bu keyfi zulmü yapanlar, isteyenler ve kalanlar utansın.” Bir gün 23 Nisan’da Ege ve Vera’ya Açtı sayfalarını… Erdemin bir araç değil başlı başına bir bedel olduğunu babamdan öğrendim… Bunu Silivri’de çok hatırlıyorum.Ege’yi yükseltebilirsek… Hande’yle senin gibi çok mutlu olurduk. Seni çok seviyorum anneciğim.”
‘ÇİN’DE MUTLU, ÖZGÜR VE ONURLU BİR HAYATA DİRENEN MÜKEMMEL BİR KADIN OLDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER’
Mine Özerden’in kızı Su Fisk ise şu sözleri kullandı: Canım anneciğim, anneler günü ile pek ilgilenmesen de ben dışarıdan içeriye ufacık bir gülümseme gönderme fırsatını geri çeviremedim! Küçüklüğümden beri bana bir yetişkin gibi davrandığını biliyorsun. Şimdi olduğu gibi, hiçbir sorumu görmezden gelmedin, hayatımla ilgili kendi seçimlerimi yapmam, kendi kaderimi belirlemem ve özgürce yaşamam için bana kapılar açmaya devam ettin. Şimdi 26 yaşında bir kadın olarak geriye dönüp baktığımda, sıkı çalışmanızın ve özverili ilginizin bana neler kattığını daha net görebiliyorum. Üreterek, düşünerek ve bizlere umut vererek geçirdiğiniz bu güçlü süreçteki duruşunuzu bir kez daha hayretle izliyor ve onurlandırıyorum. Herkesin haklarına saygı duyan, anlam arayışından asla vazgeçmeyen, neşe, özgürlük ve onurlu bir yaşam için sebat eden mükemmel bir kadın olduğun için çok teşekkür ederim. Anneler günün kutlu olsun! Seni çok seviyorum.”
Sana anneler günü bana doğum günü vatana özgürlük bu 14 mayıs
Tayfun Kahraman annesine şunları yazdı: Başta canım annem, kuzumuzun annesi Vera, canım eşim Meriç olmak üzere tüm annelerimizin Anneler Günü kutlu olsun. Bu yıl yine oldu, senin anneler günün benim doğum günüm oldu. Dört duvar arasında koğuşta hasretin daha da buruk olduğu böyle özel günler geçirdik; Sen dışarıdasın, ben içeride. Ama bugün çok farklı olacak. Her şeyin takvimin tek yaprağına sıkışıp kaldığı, yüzümüzde güllerin açacağı bu 14 Mayıs, bugün umudun ve baharın geldiği gün olacak. 14 Mayıs’ı ülkemizin yeniden doğduğu, demokrasi, adalet ve özgürlüğün müjdelendiği gün olarak hatırlayacağız. Bugün benim ve adalet bekleyen tüm tutsaklar için hukuksuzluğun sona erdiği, özgürlüğün kapısının açıldığı gün olacaktır. Canım annem, bir tanem Meriç; Bugün ülkemize bahar gelecek ve çok yakında hep birlikte kutlayacağımız günlerimizde birlikte olacağız. Bu hasret sona erdiğinde yanınızda olmak ve büyük ailemizle kurduğumuz sofralarda birlikte gülmek için ben de en az sizler kadar sabırsızım. Esaretin 384. gününe gelen bahar inanın bizi bir araya getirecek. Bu 14 Mayıs sizin için anneler günü, benim için doğum günü, vatan için özgürlük olacak. Bahar ikramlarla gelecek; En çok özlediğimiz bu topraklara adalet, demokrasi ve özgürlük gelecektir. Canım annem, canım eşim Meriç, özlemle kucaklıyor, öpüyorum. Tüm annelerimizin Anneler Günü, ülkemizin Demokrasi Günü kutlu olsun. Bu güzel ülkenin güçlü hanımları olmanız ne güzel.
Silivri’den sevgi ve selamlarla.”
‘BULUŞACAĞIMIZ GÜN İÇİN KUTLAMA HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK’
Mücella Yapıcı’nın kızları Burcu Yapıcı ve Cansu Yapıcı, annelerine mektuplarında şu satırları yazdılar: “Mucizeciğim, mayıs senin ayın. Birincisi biz 1 Mayıs’ı hep birlikte kutlarız, boşken Taksim’de hep birlikte kutlardık. Ama dolgu alanına hiç girmedik gitmedik kutlamaları birlikte televizyondan izledik Pandemi döneminde siz evden çıkamazken siz havluya mektup yazdınız balkondan astık ve marşları dinledi, “Yaşasın” Duymasın yine dolgunlukta…
1 Mayıs’ta bir sonraki doğum günün. Güzel, hep beni geç kaydettiklerini söylüyorsun, gerçek doğum günüm 1 Mayıs. Büyük sofralarda hep kahkahalarla doğum gününü kutladık. Bütün şehri dinleten en hoş kahkahalar hep senindi. Bu sene sizlerin dışında bir parkta piknik yaptık. Biz sizler için güldük ama şehri sizlerin kahkahalarıyla şenlendiremedik. Ama karşılaştığımızda ne yapacağımızı düşünerek sana mektuplar yazdık. Beraber denize nerelere gideceğiz, koca sofraları nereye kuracağız. Aklımızda bazı fikirler var, geliştirmeye devam ediyoruz… Biliyorsunuz ki haftanın ilk pazar günü her zaman anneler günüdür ve bizim için mübarek Mücella haftasının doruk noktasıdır. Son olarak nefret ettiğimiz Anneler Günü reklamlarına bir ikram olarak kendi merakımızdan bir nevi kandırılmış halde bir robot elektrik süpürgesi aldık. Tüm heyecanımız kedilerin üzerine binecek olmasıydı. Adını Behlül koyduk. Sonra utandık çünkü anneler gününde robot süpürge aldık…
Sevgili Müc, seni ne kadar özlediğimizi biliyorsun…
Ama size özlemekten başka bir şey daha söylemek istiyoruz. Sizlerle bu hayatı paylaşmaktan onur duyuyoruz. Bir soru var, büyük bir soru, “nasıl bir hayat yaşanır?” İnsanın doğruyu bilmek için nasıl çaba gösterdiğine, nasıl geri adım atmadığına, her şeyin karşısında nasıl dik durduğuna en büyük şahitleriyiz…
Mayıs senin ayın. Bu mektubu okuduğunuz akşam Bakırköy’ü ve bulunduğumuz yerleri kahkahalar eşliğinde bayram yerine çevirmeniz dileğiyle… Özlemimiz baki.
Seni çok seviyoruz. Kavuşacağımız gün için kutlama hazırlıklarına başladık. Anneler günün kutlu olsun Mucize!
Not: Not.. Behlül bir süredir çalışmıyor. Ponçik kızım tarçın da seni özledi. Hâlâ Behlül’le alakaları yok.”